Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Fakirlik, yasli kizildereli reisi,kissadan hisse,tebessum

Aşağa gitmek

Fakirlik, yasli kizildereli reisi,kissadan hisse,tebessum Empty Fakirlik, yasli kizildereli reisi,kissadan hisse,tebessum

Mesaj  Admin 28/2/2008, 22:09

Günlerden bir gün zengin bir baba oğlunu köye götürdü. Bu yolculuğun tek amacı vardı; insanların ne kadar fakir olabileceklerini oğluna göstermek.
Çok fakir bir ailenin evinde iki gün geçirdiler.
Köyden oturdukları kente gelirken baba oğluna sordu;
"İnsanların ne kadar fakir olabildiklerini gördün mü?" "Evet!"
"Ne öğrendin peki?" "Şunu öğrendim:
Bizim evde bir köpeğimiz var,
onlarınsa üç.
Bizim bahçede çok büyük bir havuzumuz var,
onlarınsa sonu olmayan bir dereleri.
Bizim birkaç halımız var, onların yemyeşil, göz alabildiğince uzanan çimenleri
Bizim görüş alanımız karşı apartmana kadar, onlarsa bütün bir ufku görüyorlar.
Oğlu sözünü bitirdiğinde babası söyleyecek bir şey bulamadı. Oğlu ekledi; "Teşekkürler, baba. Ne kadar fakir olduğumuzu gösterdiğin için!'' YASLI KIZILDERELI REISI
Fakirlik, yasli kizildereli reisi,kissadan hisse,tebessum Ukiyoe007terpning2eo8pu5
Yaşlı adam kulübesinin önünde torunuyla oturmuş, az ötede birbiriyle boğuşup duran iki köpeği izliyorlardı. Köpeklerden biri beyaz, biri siyahtı ve oniki yaşındaki çocuk kendini bildi bileli o köpekler dedesinin kulübesi önünde boğuşup duruyorlardı.
Dedesinin sürekli göz önünde tuttuğu, yanından ayırmadığı iki iri köpekti bunlar. Çocuk, kulübeyi korumak için biri yeterli gözükürken niye ötekinin de olduğunu, hem niye renklerinin illa da siyah ve beyaz olduğunu anlamak istiyordu artık. O merakla sordu dedesine.
Yaşlı reis, bilgece bir gülümsemeyle torununun sırtını sıvazladı. "Onlar" dedi, "benim için iki simgedir evlat."
"Neyin simgesi" diye sordu çocuk.
"İyilik ile kötülüğün simgesi. Aynen şu gördüğün köpekler gibi, iyilik ve kötülük içimizde sürekli mücadele eder durur. Onları seyrettikçe ben hep bunu düşünürüm. Onun için yanımda tutarım onları."
Çocuk, sözün burasında, mücadele varsa, kazananı da olmalı diye düşündü ve her çocuğa has bitmeyen sorulara bir yenisini ekledi:
"Peki, sence hangisi kazanır bu mücadeleyi?"
Bilge reis, derin bir gülümsemeyle baktı torununa:
"Hangisi mi evlat? Ben hangisini daha iyi beslersem o!"
KISSADAN HISSE
Osmanlı Padişahı Yavuz Sultan Selim, tebdili kıyafet yapmış, Kuşlar Çarşısı'nı geziyormuş... Avcılar avladıkları kuşları, tuzakçılar yakaladıkları maharetli, eğitimli, güzelim kuşları satıyorlar. Bir ara gözü kekliklere ilişir padişah'ın. Bir grup kekliğin üzerindeki varakta, "Tane işi satış fiyatı 1 altın" yazıyor. Hemen yanı başlarında asılı, adeta altın kafes içinde bir keklik daha var ki, fiyatı; 300 altın. Padişahın gözü 300 altınlık kekliğe takılır. "Hayırdır" der satıcıya, "Bunun diğerlerinden ne farkı var ki, bunlar 1 altın, bu 300 altın?" Satıcı, "Bu keklik özel eğitimli, çok güzel ötüyor, ötmesi bir yana bunun ötüşünü duyan ne kadar keklik varsa hepsi onun etrafına doluşuyor" diyor. "Tabii bu arada avcılar da o etrafa doluşan keklikleri daha rahat avlıyorlar" diye ekliyor. "Satın alıyorum" diyor Padişah, "Al sana 500 altın..." Parayı veriyor; hemen oracıkta kekliğin kafasını kesiyor. Adam şaşırıp, "Ne yaptınız, en maharetli kekliğin kafasını koparttınız, yazık değil mi" diye dövünürken; Padişah gürlüyor: "Bu kendi soyuna ihanet eden bir kekliktir. Bunun akıbeti er veya geç ancak budur." der.
TEBESSUM
Küçük kız, hüzünlü bir yabancıya gülümsedi...Bu gülümseme adamın kendisini daha iyi hissetmesine sebep oldu. Bu hava içinde, yakın geçmişte kendisine yardım eden bir dosta teşekkür etmediğini hatırladı.
Hemen bir not yazdı ve ona yolladı.
Arkadaşı bu nottan o kadar keyiflendi ki, her öğlen yemek yediği lokantada garson kadına yüklü bir bahşiş verdi.
Garson kadın ilk defa böyle bir bahşiş alıyordu. Akşam eve giderken kazandığı paranın bir parçasını her zaman köşe başında oturan fakir adamın şapkasına bıraktı.
Adam öyle ama öyle minnettar oldu ki...2 gündür boğazından tek lokma geçmemişti. Karnını doyurduktan sonra, bir apartman bodrumundaki tek odasının yolunu ıslık çalarak tuttu.
Öyle neşeliydi ki bir saçak altında titreyen köpek yavrusunu görünce, kucağına alıverdi.
Küçük köpek gecenin soğuğundan kurtulduğu için mutluydu. Sıcak odada sabaha kadar koşuşturdu. Gece yarısından sonra apartmanı dumanlar sardı.
Dumanı koklayan köpek öyle bir havlamaya başladı ki, önce fakir adam uyandı sonra bütün apartman halkı.
Anneler babalar dumandan boğulmak üzere olan yavrularını kucaklayıp, ölümden kurtardılar.Bütün bunların hepsi tek kuruşluk maliyeti olmayan bir TEBESSÜMÜN sonucuydu.
Admin
Admin
administrators
administrators

Mesaj Sayısı : 529
resim : Fakirlik, yasli kizildereli reisi,kissadan hisse,tebessum 0310
admin : <div class="js-kit-rating" view="score"path="" title="" permalink=""></div><script src="http://js-kit.com/ratings.js"></script>
Kayıt tarihi : 19/02/08

http://basagactan-gurbete.forumaction.net

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sayfa başına dön


 
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz